EVSEL ATIK REHBERİMİZ > ATIKLARIMIZI TANIYALIM > BİTKİSEL YAĞLAR  > Kızartmalık Yağlar  > Faydalı Bilgiler  > Sağlığa ve Çevreye Etkiler

Atık Yönetimine Girmediği Durumda Sağlığa ve Çevreye Etkileri

Bitkisel atık yağların kalorileri çok yüksektir. Bu atık yağlar, suya, kanalizasyona döküldüğü zaman su yüzeyini kaplar, su sistemine zarar verir, havadan suya oksijen transferini önler ve zamanla bozunarak sudaki oksijenin tükenmesini hızlandırır. Denize, akarsuya ve göle ulaşan bitkisel atık yağlar, kuşlara, balıklara ve diğer canlı türlerine zarar verirler.

Kullanılmış yağları lavaboya döktüğümüz zaman bu yağlar dren sistemine sıvanır, kanalizasyon borusu içindeki atıkların yapışmasına ve zamanla borunun daralmasına neden olur. Kanalizasyona döktüğümüz atık yağlar yapışkan özellikleri sebebiyle diğer atıkları da tutar ve kanalizasyon sisteminin kullanılmaz hale gelmesine sebep olurlar. Böylece atık su arıtma tesislerine zarar verir ve işletme maliyetini artırırlar.

Kullanılmış  bitkisel ve hayvansal yağlar, evsel atık su kirliliğinin %25’ini oluştururlar. Evsel atık sular genel olarak biyolojik yöntemle arıtılırlar. Evsel atık suların içerisinde bulunan yağlar, biyolojik arıtmada faaliyet gösteren bakterilerin etrafını kapladığından bu bakterilerin aktiviteleri de engellenmiş olur.

Bitkisel yağ atıklarımızı çöp konteynerleri içerisine atmamamız  gerekir. Çöpe döktüğümüz atık yağlar çöp depolama alanlarında yangın çıkmasına neden olurlar.

Kullanılmış yağlar yer altı sularının  kirlenmesine de neden olabilirler. Sonu arıtma ile bitmeyen evsel ve çevresel atık yağlar toprak kirliliğine de yol açar, bu yolla zaman içerisinde, bitkisel veya hidrojenize (margarin türü) yağların kızartma sırasında termal bozunması ile ortaya çıkan toksik yan ürünleri yer altı sularına karışır. Kirlenen yer altı sularını temizlemek çok pahalı ve zordur.

Bu sayfadaki içeriklerin bütün hakları sakldır.